OUR BEAUTIFUL HOUSE&GARDEN Kokteyl ve Icecekler...
Mittwoch, Oktober 08, 2008
Öküzgözü
Elazığ ve çevresinde iki tür kırmızı üzüm yetiştirilir. Bunlar Türkiye’nin en asil üzümlerinden sayılan Öküzgözü ve Boğazkere’dir. Öküzgözü, ülkemizde yetiştirilen en iri üzüm olarak bilinmesine karşın adı üzümün iriliğinden değil öküz gözü gibi koyu renkli olmasındandır. Yuvarlak ve koyu renklidir; yapılı, kalıcı, kırmızı meyvemsi, dolgun, hafif tanenli özellikleriyle yıllandırılmaya uygundur. Romantik anlar için uygun bir şaraptır.
Yakut
Einer der beliebtesten und bekanntesten türkischen Markenweine, der auch in großer Menge exportiert wird. Der trocken ausgebaute und eher tanninarme Rotwein wird aus den autochthonen Sorten Bogazkere und Deve Gözü (Öküzgözü), sowie Carignan und Alicante Bouschet verschnitten. Er wird von der Kellerei Kavaklidere produziert.
Buzbag
Qualitäts-Rotwein aus dem Gebiet Elazig in Südost-Anatolien, der zu den bekanntesten der Türkei zählt und auch exportiert wird. Der kräftige und alkoholstarke Wein wird vom Staatsmonopol Tekel hergestellt und aus den einheimischen Rebsorten Deve Gözü (Öküzgözü) und Bogazkere gekeltert.
Sonntag, August 24, 2008
Şampanyanın En İyi Partneri: Havyar
Rusya ve hazar denizi ülkelerinde gayet ucuza edinilebilen bir ürün olmakla beraber, ülkeden 110 küsur gramdan fazlasının çıkarılması yasak. Zaten havyarın satıldığı cam kaseler de bu limit gramaja uyacak şekilde hazırlanıyor. Rusya’nın en önde gelen üreticisi olan europrom’un eşdeğeri bir Atatürk Havalimanı şarap standında ciddi paralara satılıyor.
Havyar alındıktan sonra buzdolabının dip frize en yakın noktasında (dip frizin içinde değil dikkat, zira kesinlikle dondurulmamalıdır) saklanması (4 hafta içinde tüketilmek üzere) eğer açıldı ise de o anda tüketilmesi gerekir.
Petrossian firması iyi kalite havyarın limon kreması, yumurta vs muhatap edilmemesini (bunların daha düşük kalite havyarlar için uygulanmasını), havyarın ekmeğe hafifçe bastırılarak sürülmesini ya da özel kaşığı ile direk ağza atılmasını tavsiye ediyor.
Orta kalitede bir havyarı değerlendirmek için rafadan bir yumurtanın sarısına 3 gr tereyağı karıştırarak üzerine bir kaşık havyarla servis yapmak pratik bir çözüm olabilir.
Siyah havyar
Siyah havyar, mersin balığının (Sturgeon) yumurtasıdır. Balık, yumurtlama mevsiminde yakalanır ve balığa zarar verilmeden karnı sıkılarak yumurtaları boşaltılır. Yumurtalar ince bir elekten geçirilerek büyüklüklerine göre gruplanır. Daha sonra bol suda yıkanıp temizlenir ve %4-6 oranında tuzlanır. İran'da tuzlanırken, tuza boraks da katılır.
Kalitesi iyi olan havyar cinsleri, Rusça "hafifçe tuzlanmış" anlamına gelen malassol sınıfındaki havyardır. Bu havyar, Hazar Denizi'nde yaşayan Mersin balığının Beluga, Asietra ve Sevruga diye bilinen üç türünden elde edilir. Doğal çıkan havyarın artan talep ve azalan arz sonucu yükselen fiyatı sebebi ile son dönemde kültür havyarcılığı da California, Fransa ve Uruguay’da çıkıştadır. Çeşitli ordörvlerin hazırlanması amacı ile kırmızı havyar ya da somon havyarı da ünlü markaların havyar ürün yelpazesinde mevcut bulunmaktadır. 100 gramında tipine göre 125-230 kcal arası değişiklik gösteren bir gıdadır, 4-25 gr protein, 10-17 gr yağ da cabası..
Beluga üç tür arasında en büyük mersin türüdür. Havyarı yumuşak tada sahip ve mavi-gri renktedir.
Osetra havyarı, havyarlar arasında en çok çeşitlilik gösterenidir, zira Osetra, dip beslenicisi bir balıktır ve dipte yedikleri çıkardığı yumurtanın tadını birebir etkiler. Havyarı koyu griden koyu kahverengi- altın rengine kadar değişik renklerde olabilir.
Sevruga ticari havyar elde edilen üç mersin balığı türü arasında en ufağıdır. Havyarı gri-siyah ve ince taneli olup çok güçlü bir tada sahiptir, gerçek havyar severlerin en takdir ettiği havyar türünün bu olduğu söylenir.
Havyarın sınıflandırılması, yumurtaların büyüklüğüne ve biçimine göre yapılır. Adları da, yumurtaların elde edildiği mersin balığı türüne göre konur. Mersin morinasından (huso huso) elde edilen çok iri taneli havyar olan beluga, siyah ya da gri renklidir ve en makbulüdür.
Dikkat edin, alabalığının yumurtaları mersin balığı yumurtasını andırdığı için, mürekkep balığı boyasıyla boyanarak tıpkı halis havyara benzetilip piyasaya sürülmektedir.
Protein zengini
Dişi mersin balığının yumurtası olan havyar bol protein, yağ, B12, B6, B2, PP, C, A vitaminleri ile birçok madeni tuzları da ihtiva ettiğinden besin değeri çok yüksek bir gıdadır ve 50 gramında 1400 kilokalori vardır.
Dünyada tüketilen gerçek havyarın tümü eski Sovyet Cumhuriyetleri ve İran'da, Hazar denizi ile Karadeniz'de yakalanan balıkların yumurtasından üretilir. Taze havyar, 0 ile 7 C derecede saklanır.
Balık yumurtası olarak bilinen ve tuzlandıktan ve kurutulduktan sonra hava alıp okside olmaması için üzeri balmumu ile kaplanan yumurta ise, hızlı büyüyen ve boyu bir metreyi de aşabilen, Karadeniz’de de yaşayan Has Kefal'ın (Mugil Cephalus) yumurtasıdır. O da havyar gibi çok lezzetlidir ama maalesef onun da, hem kalorisi hem de kolesterolü boldur.
İmparatorların yiyeceği
Bir de havyarın kralı "Altın Havyar"(Uzmanlar bunun "Albino Oscietre" veya bir tür Beluga olduğunu düşünüyorlar) var tabii. Altın havyarı Vatikan’da başpiskoposlar, Mançurya’da imparatorlar, Rusya’da çarlar, İran’da ise şahlar yerdi. İran’da halktan biri yerken yakalanırsa sağ eli hemen kesilirdi. Şimdilerde bulmak çok güç.
Havyarın pahalılığı birçok fıkraya konu olmuş. Londra’nın en elit otellerinden Waldorf Astoria’nın lüks restoranında yeni kız arkadaşı ile yemek yiyen bir İskoçyalı, garsona mönüdeki en pahalı yemeğin ne olduğunu sorar. "Havyar, efendim" diye cevap verir garson. "O nedir?" "Balık yumurtası, efendim." "İkimize birer adet sarı kısmı üste gelecek şekilde kızartılmış olarak getirin, lütfen" diyerek siparişini verir İskoç.
Sıra milyon dolarlık soruya geldi. Havyar çeşitleri içinde en iyisi hangisi? Tamamen şahsın damak zevkine ve içinde bulunulan şartlara bağlı. Kalabalık bir kokteyl partideki kanepeler üzerinde Beluga’nın o yumuşak kadife tadının keyfine varılmayabilir. Sevruga, tuzlu ve keskin lezzetiyle daha akıllıca bir seçim olur bence. Kesenize de daha uygun düşecektir. Ama mum ışığında geçirmeyi planladığınız o özel gece için iri taneli Beluga seçilmiş kaftan. Şampanya veya votka ile servis yapmayı ihmal etmemeli. Şampanya soğuk, votka çok soğuk olmalı.
Havyar ikramı okazyon ne olursa olsun, başlı başına bir olay. Etkilemek, baştan çıkarmak, güç ve başarı sergilemek amaçlı. Bu amaçları hor görmek, zaaf" diye adlandırıp kestirip atmak çok kolay. Ama bu insan psikolojisini görmezlikten gelmek olur. Ne kadar sağduyulu olursak olalım kimi zaaflara da teslim olmak hakkımız. Değil mi?
Havyar ikramı
Havyar küçük bir kase içinde kendi kaşığı ile servis edilirse, kendi tabağınıza kaseden kaşıkla alabilirsiniz. Havyar yanında soğan, yumurta, limon ve tost ekmeği ile servis edilebilir. Tost ekmeğinin üzerine bıçakla istediğiniz miktarda malzemeleri koyup bir kanepe yapabilirsiniz. Kanepeyi yemek için elinizi kullanabilirsiniz. Kokteyl partilerinde hazır havyar kanepeleri servis edilir. Elinizle alıp ağzınıza atabilirsiniz. Havyar, kutusu açıldıktan sonra üç gün içinde kullanılmalıdır. Havyarla birlikte genellikle şampanya ve buzlu votka servis edilir
Kaliteli Şarabi nasil anlayabiliriz?
Tadımdan Önce, şaraptan alınacak tat, şarabın kalitesine bağlı olduğu kadar şarabın sunumuyla da yakından ilgilidir. Şarap tadımından azami lezzet alabilmek için öncelikle bazı unsurlara dikkat edilmesinde fayda vardır.
Servis sıcaklığı
Genel kural, beyaz şarapların soğutularak, kırmızıların ise oda sıcaklığında içilmeleri yönündedir. Kırmızılar için 16-18 °C, beyazlar içinse 6-11 °C arasında bir servis sıcaklığı idealdir. Bu sıcaklık aralığının dışına çıkıldığında kırmızı şaraplarda, tanen ve meyvemsi aromaların algılanması güçleşir. Genel olarak beyaz şaraplar, 6 °C’ın altında servis edildiğinde aroma ve bukeleri hissedilmez. 10 -11 °C’ın üzerinde servis edildiğinde ise diriliğini ve canlılığını yitirerek yavanlaşır. Dömisek ve tatlı beyaz şarapların 6-8 °C, sek beyaz şarapların 8-10 °C, Chardonnay üzümünden yapılan beyaz şarapların ise 11 °C civarında servis edilmeleri gerekir.
Kadeh
Şarabın ton ve berraklığının rahatça algılanabilmesi için, tadıma uygun bir şarap kadehinin desensiz ve renksiz olması gerekir. Genel olarak şarap kadehinin, hafif konik biçimli, bombeli ve uzunca bir yapıya sahip olması şarap tadımı açısından yeterli olmakla birlikte, tadılacak şarabın tür ve özelliklerine göre çeşitli şarap kadehleri tercih edilebilir. Kırmızı şaraplar, beyaz şaraplar ve köpüren şaraplar için farklı kadehler mevcuttur. Ayrıca, şarap tadılırken kadehin yalnızca üçte biri doldurulacağından, kadehin ölçülerinin tadım için yeterli bir hacmi içermesi gerekir.
Dekantasyon
Kırmızı şarapların, özellikle de eski ve yıllanmış olanların, içilmeden en az 30 dakika önce havalandırılma işlemine dekantasyon veya "dekante etmek" denir. Kırmızı şaraplarda beyaz şaraplara oranla daha fazla tanen bulunur. Kırmızı şaraba burukluk katan tanenlerin oksijenle temas ederek çözülmesi sonucunda, kırmızı şarabın meyvemsi özellikleri ve bukeleri ön plana çıkar. Dekanter ya da şarap karafı olarak adlandırılan özel sürahiler, şarabın havayla temasını arttırarak, dekantasyon işlemini hızlandırmaktadır.
Kırmızı şaraplardan çok daha az tanen içeren beyaz şarapların servis öncesi havalandırılmasına gerek yoktur. Beyaz şaraplar servis öncesi soğutularak, dirilik ve canlılık kazanmaları sağlanır.
Tadım sırası
Birden fazla şarap çeşidinin birbiri ardına tadılacağı veya içileceği ortamlarda, beyaz şaraptan kırmızıya, genç şaraptan yıllanmışa, sek şaraptan tatlıya, hafif ve az yoğunluğa sahip şaraplardan dolgun gövdeliye doğru gidilmesi, tadımlarda damağın tat alma hassasiyetini mümkün olduğunca uzun süre koruyacağından, önerilmektedir.
Şarap Kusurları
Dünya genelinde şarapların yüzde 1'i ila 10'u mantar probleminden dolayı bozulmaktadır. Bu tür şaraplar küf kokarlar. Şarap açıldıktan sonra bu koku artarak yayılmaya devam eder. Tatları da küflü ve ekşidir. Her türlü şarabın başına gelebilecek bu istenmeyen durumu önlemek için, şarap üreticisi, kaliteli yekpare mantar kullanarak, mantarın bozulma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Oksidasyon şarabın gereğinden fazla oksijene maruz kalması sonucunda oluşan bir kusurdur. Şarap üretiminin herhangi bir aşamasında oluşabileceği gibi, şarap şişelendikten sonra mantarın hava geçirmesi sonucu da meydana gelebilir. Okside olmuş şarapların tadı sirkemsi ve yavan olur.
TADIM
Tadım sırasında şarabın tadına daha iyi varabilmek ve şarapları değerlendirebilmek için aşağıdaki öğeleri gözden geçirmekte fayda vardır:
Göz
Öncelikle şarap kadehinin, ayağından ya da tabanından tutulması önerilir. Böylece kadeh üzerinde, şarabın renk ve berraklığının algılanmasını engelleyecek herhangi bir parmak izi oluşmayacak ve eğer beyaz şarap tadılıyorsa şarabın elinizin sıcaklığıyla ısınması engellenecektir. Görsel inceleme için kadeh göz hizasına kaldırılır ve ışığa tutulur. Beyaz bir masaörtüsü veya nötr bir arkaplan da şarabın rengini ve berraklığını incelemek, diğer şaraplarla karşılaştırmak açısından idealdir.
Burun
Şarabın aroma ve bukesini kadehin içerisinde tutabilmek için şarap kadehleri bombeli olur ve ağız kısmına doğru kadehin çapı daralır. Aroma ve kokuları inceleyebilmek için kadehin üçte bir oranını aşmayacak şekilde doldurulması önerilir. Daha sonra, burnun kadehe iyice yaklaştırıp, şarabın birincil aromalarının algılanması önerilir. Ayrıca, mantar problemi ve oksidasyondan kaynaklanan rahatsız edici kokuları da bu aşamada anlamak mümkündür.
Daha sonra, şarap kadehi ayağından tutularak ekseni etrafında birkaç defa çevrilir ve tekrar burna götürülür. Buradaki amaç şaraptaki fenollerin oksijenle temasını arttırarak özgün aroma ve bukelerin daha yoğun bir biçimde açığa çıkmasını sağlamaktır.
Damak
Öncelikle koku ve tat alma duyuları ortak hareket ettiğinden, buruna gelen aromaların damakta da algılanması beklenir. Aksi takdirde, şarap kendi içerisinde tutarlılık ve bütünlüğe sahip değildir. Dil ve ağızın geri kalanında farklı hassasiyetlere sahip tat alma bölgeleri bulunmaktadır. Örneğin, dilin uç kısımları tatlı, yanları asitli, arka tarafları ise acı tatları daha iyi algılamaktadır. Şaraptan bir yudum aldıktan sonra, dil ve ağzın her köşesinde bu yudumu dolaştırmak tatların bütünlük içerisinde algılanmasını kolaylaştıracaktır. Damak ve burunda algılanan aroma ve lezzetlerin yanısıra şarabın ağızda uyandırdığı başka duyumlar da vardır. Asidite, doku ve uzunluk bunlardan bazılarıdır:
Asidite
Eğer üzümlerin doğal olarak içerdiği birçok asit olmasaydı, şaraplar düz ve yavan olurdu. Beyaz şaraplardaki en önemli unsurlardan biri olan asitliliğin, damakta arzu edilen bir dirilik ve canlılık sağlaması beklenir. Asitliliği düşük ya da rahatsız edici düzeyde yüksek olan şaraplar makbul sayılmaz.
Doku
Tatlara ilişkin izlenimlerden farklı olarak şarabın ağızdaki yoğunluğu ya da "dokunuşu" ile ilgili özelliklerine de dokusal özellikler denir. "Dili saran", "yoğunluk hissi yaratan", "kolayca akıp giden", "damakta kalıcı bir tat bırakan" gibi tanımlamalar dokusal özelliklerden sözetmek için kullanılır. Yoğunluk, gövde, tanen ve uzunluk kavramları doku başlığı altında toplanabilir.
Yoğunluk - Kompleksite
Tat ve kokunun yoğunluğu, sade ve belirsizden, güçlü ve kendini hissettiren tatlara doğru uzanan bir çizgide değerlendirilebilir. Yiyeceklerden verilecek bir örnekle benzetme yapılacak olursa; patates ve havuç sade ve düşük yoğunlukta tatlara sahipken, sarımsak, çilek gibi yiyecekler güçlü ve kompleks lezzetler sunar. Bazi saraplar sade ve incedir, Moskado, Riesling gibi bazı şaraplar ise yüksek yoğunluğa sahip belirgin koku ve aromalarından hemen ayırdedilirler. Ancak kompleksite şarabın kalitesini belirlemeye yarayan bir kriter değildir. Kişi kendi damak zevkine göre sade veya kompleks tat veya kokuları tercih edebilir.
Gövde/Vücut (body)
Şarapların ağzınızda uyandırdığı yoğunluk hissine gövde denir. Şaraplar "gövdeli" ve "dolgun" dan "hafif" ve "akıcı" ya uzanan bir yelpazeye yayılırlar. Örnek vermek gerekirse, ayran sütten, süt de sudan daha yoğun gövdelidir. Gövdeli şarapların ağırlığı ağızda hissedilir. Şarapta dolgunluk, üzümün cinsine ve üretim metoduna bağlı olarak belirleneceği gibi, şarabın içerdiği şeker ve alkol oranına bağlı olarak da artabilir. Özel Kav Boğazkere – Öküzgözü, Özel Kav Narince dolgun gövdeli şaraplara örnek olarak gösterilebilir.
Meşe
Meşe fıçılarda bekletilen şaraplar, hem meşeye özgü tat ve kokular kazanır, hem de meşenin gözenekli yapısından şaraba nüfuz eden az miktarda oksijen sayesinde az miktarda hava alarak gelişimlerini sürdürürler. Ayrıca, kırmızı şaraba burukluk veren tanenler, özellikle fıçıda eskime sonucu yuvarlak bir yapı kazanırlar. Vanilya, tarçın, zencefil, baharat, karamel, kahve, kızarmış ekmek, tütsü, tereyağ veya kremayı çağrıştıran tat ve kokular, bizlere şarabın meşede eskitildiğine dair ipucu verir. Fıçıda bekleme şaraba dolgunluk ve zenginlik kazandırdığı gibi daha kompleks bir yapıya da kavuşturur. Bazı şaraplar meşeyle mükemmel bir uyuma sahiptir. Örneğin Chardonnay üzümünden yapılan kaliteli şarapların neredeyse büyük bir çoğunluğu meşede eskitilerek "güçlü bir gövde" ve "kompleksite" kazanırlar.
Uzunluk
Bazı şarapların damakta bıraktıkları tat kalıcı olur. Bu tür şaraplar "uzun" olarak nitelendirilir. Uzun bir şarap kişinin damak zevkine uygun bir şarap ise tekrar tekrar yudumlamaya teşvik eder. Öte yandan, bazı şaraplar damağa adeta dokunur ve kaybolur; damakta kalıcı değildir. Bu tür şaraplar "kısa" olarak tanımlanır.
Denge
Yukarıda sayılan tüm öğelerin uyumlu bir şekilde bir araya gelmesine, şarapta "denge" adı verilir. Bir şarabın dengeli olarak tanımlanabilmesi için görsel ve kokusal algılamayla tatsal algılamanın ahenkli olması gerekir. Örneğin, kokusuyla tadı çelişen bir şarap kendi içinde tutarsız olacaktır. Asitliliği dengelenmemiş bir şarap, damağı rahatsız edecektir. Tanenleri yuvarlatılmamış bir kırmızı şarap, damakta aşırı burukluğa sebep olacaktır.
Kaynak:DOLUCA web sitesi
Şarap hakkinda
Dozunda kullanıldında sağlığa çok yararlı olan bu içki, kalp ve dolaşım sistemi sorunları olanlara tavsiye ediliyor. Bazı kanser cinslerini de önlediği söyleniyor. Kolestrolü düşürüyor. Sindirimi kolaylaştırır, mide asidini ayarlar, bağırsakları çalıştırır. Bakteri ve virüsleri öldürür bağışıklık sistemini güçlendirir.
Aynı zamanda şarap, rahatlatıcı ve zihin açıcı özelliklere de sahiptir. Güncel streslerden arınmada, akşam yemekleri sırasında ayarlı olarak içildiğinde, sinir sisteminin yeniden güç kazanmasına katkıda bulunarak, profesyonel hayatın gerektirdiği zihinsel ve bedensel yıpranmayı da bir yere kadar önleyebilir.
Şarapcili ile ilgili terimler
Dömi-sek: Hafif tatlı şaraplar için kullanılan terim.
Etek: Şarapçılık dilinde şarabın rengine denir.
Fermantasyon: Üzüm suyunda doğal olarak bulunan şekerin, mayaların yardımıyla etil alkol ve karbondioksite dönüşmesidir.
Kav: Şarabın bekletildiği mahzen.
Kupaj: Farklı özellikteki fıçıların şaraplarının harmanlanması işlemine denir.
Önoloji: Şarapla ilgilenen bilim dalı.
Vitikültür: Bağcılık bilimi ve uygulaması.
Şarap nasil yapilir?
Taze üzümün pahalı olması, sıkılması işleminin zahmetli olması nedeniyle biz supermarketlerde kolaylıkla bulabileceğiniz üzerinde "No prezervatives added, %100 pure" (Koruyucu madde kullanılmamıştır %100 saf ) yazan üzüm sularını kullanıyoruz.
ŞERBET HAZIRLANMASI:
20 litre üzüm suyuna iki litre elma suyu ve beyaz üzüm suyuna 1250g kırmızı üzüm suyuna ise 1500 g toz şeker ekleyip şeker tamamen eriyinceye kadar karıştırın.
MAYANIN HAZIRLANMASI:
Bir fincan içerisine iki tatlı kaşığı toz şeker, iki çay kaşığı kuru ekmek pasta yapımında kullanılan mayadan koyup üzerine yarım çay bardağı ılık su ekleyin (asla sıcak su koymayın maya ölür). Bunları şeker eriyene kadar karıştırdıktan sonra fincanın üzerini mendil peçete benzeri birşeyle örtüp karanlık, ılık bir yerde iki saat kadar bekletin. İki saat sonra mayanın harekete geçtiğini fincanın içindeki karışımın köpürdüğünü göreceksiniz.
MAYA İLE ŞERBETİN KARIŞTIRILMASI VE KAP SEÇİMİ:
Aşağıda özellikleri belirtilen yer ve şartlarda üzüm şerbetinin üzerine fincan içerisinde iki saat bekletilen maya dökülür. Kabın ağzı hava çıkışını sağlayıp dışarıdan hava girmesini engelleyecek şekilde kapatılır. Aşağıda özellikleri belirtilen uygun bir yerde bırakılır. 24 saat içinde permantasyon ve gaz çıkışı başlar ilk beş gün gaz çıkışı sürekli artar. Beşinci günden sonra yavaş yavaş gaz çıkışı azalır. 20. güne kadar kaba hiç dokunulmaz.
Kullanacağımız kapta bulunması gereken özelliklerden birincisi içerisindeki şerbeti çevredeki ısı değişikliklerinden korumalı. Bunu kabı battaniye benzeri bir örtü ile sararak sağlayabilirsiniz bu sekilde çevre sıcaklığından karışımın etkilenmesini sağlamış olursunuz. Eğer iklim yaz ise ve sıcaklığın 20 derecenin altına 30 derecenın üstüne çıkmayacagı bir dolap veya oda varsa battaniye benzeri örtüye de hiç gerek yok. Yazın mutfak dolapları gerekli şartları genellikle Türkiye'nin heryerinde sağlayabilmekte.
Kullanacağınız kap çevredeki ışıktan şerbeti korumalı. Birkaç dakikalık ışık etkisi pek önemli olmamakla birlikte kabın kaltığı yerin karanlık olması, kabın ışık almayacak özellikte olması ya da siyah bir kumaşla iyice örtülerek ışıkla temasının engellenmesi gerekir.
Kullanılan kabın ağız kısmı dışarıdaki havanın şerbete temasını engelleyecek ancak permantasyon süresince oluşan karbondioksit ve hidrojen gazlarının çıkışına misade etmeli. Size biraz karışık gelmiş olabilir ama çok basit eğer kabınız bir su bidonu ise kapağını tam sıkmayıp çok az gevşek bırakarak gaz çıkışına müsade etmiş dışarıdan havanın girmesini engellemiş olursunuz. Bidonun kapağı yok ise bu işlemi havlu benzeri bir bez parçasını ağız kısmında açıklık kalmayacak şekilde bidonun üzerine kapatarak da yapabilirsiniz. Biz burada daha eğlenceli olması nedeniyle bidonun kapağına bir delik açarak ince akvaryum hortumu takmakta hortumun ucunu da içerisinde 1 cm yüksekliğinde su bulunan bardağa koyarak hem hava kabarcıklarını izlemekte hem de dışarı ile teması kesmekteyiz.
DİKKAT KULLANACAĞINIZ KABIN AĞZINI TAM OLARK KAPATIRSNIZ İÇERİDE BİRİKEN GAZ KABIN PARÇALANMASINA NEDEN OLUR. KULLANILAN KABIN AĞZI MUTLAKA GAZ ÇIKIŞINA MÜSADE ETMELİDİR.
Yukarıda yazılanlardan anlaşılacağı gibi eskiden beri şarapların karanlık mahsenlerde yapılma nedeni çevre ısısının sabit olması ve güneş ışığı almamasıdır. Eskiden beri evlerde yapılan şaraplarde sıcaklığı sabit odalar ve toprak küpler seçilme nedeni de aynıdır.
20. GÜNDEN SONRA YAPILACAK İŞLEMLER:
AKTARMA İŞLEMİ Aktarma işlemi şaraba berraklık kazandırmak, maya kokusunu atmasını sağlamak içime hazırlamak için yapılan bir işlemdir. 20 gün bekleyen karışım mümkünse hiç yerinden oynatılmadan bir hortum kullanılarak üst kısmından başlanarak ikinci bir kaba aktarılır. Bu aktarma işlemi esnasında karışım eksildikçe hortum daha aşşağıya indirilir. Bidonun dip kısmına gelindiğinde dipteki ölü bakteri ve besin artıklarının oluşturduğu katmana dokunmadan sıvı kısım tamamen aktarılır. Bidon itinayla yıkandıktan sonra aktarılan karışım tekrar aynı bidonun içerisine doldurulur. Her üç günde bir defa bu aktarma işlemi yapılır. Aktarma işlemleri esnasında tabanda oluşan tortu hiç hareket ettirilmeden sadece üst kısımdaki sıvı aktarılır. Yaklaşık üç dört defa bu işlemi yaptıktan sonra içilmeye hazır sarap elde etmiş berraklığı sağlamış maya kokusundan kurtulmuş olursunuz. Ben size üç ayı dolmamış şarabı şişelememenizi öneririm. Çünkü permantosyon gaz çıkışı az da olsa devam ettiğinden şişe içerisinde tortu bırakacaktır. Bidonun üst kısmından içeceğiniz kadar almanız en doğru yöntem.
Öncelikle size bu 20 gün içerisinde neler olduğunu anlatayım; Bakteri kendisi için ideal yaşama ve çoğalma ortamını buldu. Isı ve besinler hepsi onun için hazırlanmıştı. Bakteri sürekli yedi ve çoğaldı bol miktarda karbondioksit (Cola ve birada tüm gazlı içeceklerde bulunur zehirli değildir) hidrojen (Zehirli değildir) gazı çıkarttı, alkol üretti. Üretilen alkol saf etil alkoldür. Bu süre içerisinde bakterilerden bir kısmı da ölerek ağır olmaları nedeniyle bidonun dibinde çökelti oluşturdular. 20.gün normal şartlar altında (istisnaları aşağıda açıklayacağım) bulanık alkol kokusu veren ama maya kokusu da olan şekeri kalmamış şarap tadına yaklaşmış bir sıvı elde edeceksiniz.
Yukarıda normal şartlar altında denme nedeni üzüm sularının ve üzümlerin değişik miktarda şeker içermeleri nedeniyle 20. gün sonunda karışımın hala şekerli kalması söz konusu olabilmekte. Böyle birşeyle karşılaşıldığında yapılması gereken işlem de aktarma işlemi sonrası her 20 litreye iki litre su katılması.
Şarap yapiminda dikkat edilmesi gerekenler.
20. günden sonra yapılan aktarma işlemi esnasında şarabın tas benzeri bir kapla leğen benzeri bir kaba yüksekten havalandırılarak (köpürtülerek) aktarılması sıvı içinde çözünen hidrojen gazının uçmasını sağlayarak ph seviyesini düşürerek bakterinin tekrar harekete geçmesini sağlamakta. İstisnai de olsa böyle bir olayla karşılaştığınızda hiç üzülmeyin sadece 10-15 gün gecikecek ama sonunda aynı lezzeti yakalayacaksınız demektir. Şarap yapımı esnasında %50- %50 oranında su üzüm suyu kullanılıp şeker miktarı arttırıldığında ph problemi yaşanmıyorsa da yine asıl amaç olan lezzet faktörünü olumsuz etkilediğini gördüm.
Bazı yörelerde maya kullanarak şarap yapılmamakta üzüm yıkanmadan tozu ile birlikte sıkılarak doğal mayalanma sağlanmaktadır. Eğer siz de işi ilerletir ben hakiki üzümden şarap yapacağım derseniz sakın üzümleri yıkamayın.
Kokteyller: Yazın vazgeçilmez içeceği
Kokteyl içmek çağdaşlık ifadesiydi bir zamanlar. Çok değil, bundan 15-20 yıl öncesi, kibar sofralara oturulmadan önce, evin erkeği konuklara, onların isteklerini sorduktan sonra kokteyllerini hazırlar, ikram ederdi. Bu aperitifler içildikten sonra, yemeğe geçilirdi. Kokteyller mutfakta hazırlanmazdı kuşkusuz. Yine şık evlerin salonlarında bir bölüm "Amerikan bar" olarak dekore edilirdi.
Gündelik yaşamda genellikle kapısı kapalı duran ve konuklar geldikçe açılan geleneksel "misafir odası" düzeninden," içinde her daim yaşanan modern "salon salomanje" sistemine geçildiğinde, salon ne kadar küçük olursa olsun, bir köşenin Amerikan bar olarak ayrılması yazılı olmayan kural haline getirilmişti.
İthal içkinin bulunmadığı, kokteyllerde kullanılacak temel içkilerin yurtdışına gidenlerin beraberinde getirdikleri o dönemlerde, çağdaş olmaya özenen en beceriksiz erkek bile hiç değilse "Cin Fizz", "Bloody Mary", "Martini" gibi temel birkaç kokteyl karıştırmayı bilmek zorundaydı.
Zaman içinde kokteyl modası geriledi. Amerikan barlar, önemli bir bölümünü işgal ettikleri salonlardan sökülüp atıldı. Ardından kapılar ithal içkilere aralandı.
Artık uluslararası markaların önceden karıştırılarak şişelenmiş içkileri satın alınıyor, doğrudan kadehlere servis yapılabiliyordu. Kimileri de viski gibi herhangi bir işlemden geçirilmeden doğrudan kadehe aktarılan kolay içkileri seçiyordu.
Nihayet bundan on yıl önce şarabın sınıf atlayışına tanık olduk. Artık yemeklerde şarap ikram ediliyor, pek çok kişi yemek öncesinde farklı bir içki yerine, yemekte içeceği şaraba bir an önce başlamayı tercih ediyordu. Günümüzde kokteyl genellikle ev dışında, barlarda içiliyor. Bunun en önemli nedeni, gençlerin evde kokteyl yapma alışkanlığını henüz edinmemiş oluşları, ileri yaştakilerin ise çoktan eski kokteyl deneyimlerini unutmaları.
Kuşkusuz sosyal yaşamın giderek evlerden bar ve restoranlara kayması da bir başka faktör. Yine de yemeğe hazırlayıcı bir içki olarak kokteylin yeri bambaşka ve bu yer hala doldurulamadı.
Dilediğinizde yemekten önce aperitif olarak, dilerseniz de yemek sonrası dijestif olarak alacağınız kokteylleri çok çeşitli meyva suları ile hazırlamak mümkün. Karışık içecek anlamına gelen kokteyller, değişik içeceklerin farklı oranlarda bir araya getirilmesiyle insanoğlunun efsanevi tatlar arayışına çözüm olmuştur.
Kimi zaman farklı meyva sularının bir araya gelmesiyle, kimi zaman da alkolün katılmasıyla değişik tatlar yaratılan kokteyllerde portakal, limon, elma, muz, çilek, vişne, kayısı, kivi ve ananas el altında bulundurulması gereken meyvaların başında gelir.
Kokteyl yapımında kullanılan meyvalar ya taze sıkılmış olarak ya da küçük parçalara doğranarak kullanılmalıdır. Çünkü meyvalar taze olarak kullanıldığında vitamin ve mineralleri yok olmadığı gibi lezzette de farklılık yaratılır.
Kalabalık yaz davetlerinin vazgeçilmez kokteyli olan bollerde ana ve tek içki olarak beyaz şarap kullanılırken tek kişilik hazırladığınızda ise likörden tekilaya kadar yelpazeyi genişletmek mümkündür. Kullanılacak meyvalarda tercih damak zevkine göre değişirken alkol oranı da soda ile seyreltilebilir.
Cointreau-Cocktails
Absinth-Cocktails
Campari-Cocktails
Alkoholfreie Cocktails - Alle Cocktails ohne Alkohol
6 cl Maraculasaft, 6 cl Ananassaft, 2 cl Kokosnußcreme,
1 cl Mangosirup, 1 cl Sahne, 1 Limettenviertel.
Alle Zutaten (ohne Limette) mit Eiswürfeln im Shaker kurz schütteln. In ein zu einem Drittel mit crushed ice gefülltes Glas (bzw. Kokosnuss) abseihen. Limette über dem Drink auspressen. Frische Minze auf den Drink stecken, mit Trinkhalm servieren.
Ipanema
½ Limette auf Rohrzucker zerdrückt, 2 Spritzer, Limettensaft o. Limettensirup, 4-6 cl Maracujasaft, Ginger Ale zum Auffüllen.
Die halbe Limette wird in kleine Stücke (1/8) geschnitten und zusammen mit dem Zucker in einem stabilen Glas zerquetscht. Maracujasaft / Limettensaft zugeben und anschließend das Glas mit Crushed Ice füllen, Ginger Ale hinzugegeben und umrühren.
Katerkiller
Peach Tea Cup
1 Glas Ice Tea Peach, 2 cl frischer Limettensaft, einige Pfirsichstücke, 1 Limettenscheibe, 1 Spritzer Grenadine.
Einige Eiswürfel in ein Glas geben. Den Tee und den Limettensaft dazugießen und umrühren. Pfirsichstücke drauflegen und mit der Limettenscheibe am Rand dekorieren. Mit einem Trinkhalm und einem Löffel servieren.
Avocado-Banane-Apfel-Cocktail
1/3 sehr reife Avocado, 1/4 reife Banane, 16 cl Apfelsaft, 2 cl frischer Limettensaft.
Alle Zutaten im Mixer mit zwei Eiswürfeln durchmixen. In ein vorgekühltes Glas gießen. Eine Apfelscheibe mit Schale an den Glasrand stecken.
Göttertrunk
4 cl Orangensaft, 8 cl Kirschsaft, 2 cl Zuckersirup, 1 frisches Eigelb.
Alle Zutaten im Shaker kurz durchschütteln und in ein zu 1/3 mit Eiswürfeln gefülltes Glas abseihen. Eine Orangenscheibe als Deko an den Glasrand stecken und mit einem Trinkhalm servieren.
Kirschenkuss
9 cl Kirschsaft, 5 cl Ananassaft, 3 cl Zitronensaft, 2 cl Kirschsirup, 1/4 Ananasscheibe,
1 Cocktailkirsche.
Alle Zutaten zusammen im Shaker mit Eiswürfeln schütteln und in ein Long-Drink-Glas seihen. Die Kirsche mit einem Sticker an der Ananasscheibe befestigen und an den Glasrand stecken.
Maracas
4 cl Ananassaft, 4 cl Orangensaft, 4 cl Grapefruitsaft, 2 cl Maracujasirup,
2 cl Zitronensaft, 1 Karambolenscheibe.
Alle Zutaten zusammen im Shaker mit Eiswürfeln schütteln und in ein Long-Drink-Glas seihen. Die Karambolenscheibe an den Glasrand stecken.
Mint Tonic
4 Blätter Pfefferminze, 1 cl Zuckersirup, 4 cl Pfefferminzsirup, 6 cl Zitronensaft,
Tonic Water, 1 Zitronenschalenspirale.
Die Minzblätter zusammen mit dem Zuckersirup im Long-Drink-Glas zerreiben. Einige Eiswürfel, Pfefferminzsirup und Zitronensaft dazugeben und gut umrühren. Mit dem Tonic Water auffüllen und nochmals gut umrühren. Die Schalenspirale an den Glasrand hängen.
Cognac-Cocktails
Floater 2-4 cl Cognac oder Brandy, 150 ml Mineralwasser. Ein Longdrinkglas mit Eis füllen und das Wasser einfüllen. Dann kurz stehen lassen bis sich die Oberfläche etwas beruhigt hat. Einen Esslöffel mit der Rundung oben, innen an den Glasrand halten und vorsichtig den Cognac eingießen. Side Car (Bild) 4 cl Cognac, 2 cl Cointreau, 2 cl Zitronensaft. Mit Eis gut shaken und in ein gekühltes Glas abseihen. American Sea 2 cl Cognac, 2 cl Vermouth Dry, 1 cl Creme de Menthe grün, 3 cl Orangensaft. Die im Shaker mit Eis geschüttelten Zutaten in eine vorgekühlte Cocktailschale abseihen. | ||
Rolls Royce 3 cl Cognac, 3 cl Cointreau, 6 cl Orangensaft, 1 Eiweiß. Die Zutaten im Shaker mit Eiswürfeln gut schütteln und in eine Cocktailschale abseihen. Eine Cocktailkirsche dazugeben. | ||
Brandy Alexander 4 cl Cognac oder Brandy, 2 cl Crème de Cacao Braun 4-6 cl Sahne. Mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in eine Cocktailschale abseihen. Mit etwas Muskat bestreuen. Alba 3 cl Cognac, 2 cl Orangensaft, 1 cl Himbeersirup. Alle Zutaten im Shaker mit Eiswürfeln kräftig schütteln und anschließend in eine vorgekühlte Cocktailschale abseihen. Mit einer Orangenscheibe garnieren. Between the Sheets French Connection 3 cl Cognac, 3 cl Amaretto. Den Drink direkt im Old-Fashioned-Glas zubereiten. Beide Zutaten mit einem Eiswürfel verrührt werden. Pompeii 2 cl Cognac, 2 cl Crème de Cacao (weiß), 2 cl Amaretto, 4-6 cl Sahne. Mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in eine Cocktailschale abseihen. Einige Mandelsplitter auf den fertigen Drink streuen. East Indies 4 cl Cognac, 2 cl Curaçao Orange, 2 cl Ananssaft, 1 cl Zitronensaft, Die Zutaten - ohne Sodawasser - mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in ein Longdrinkglas auf einige Eiswürfel abseihen. Mit etwas Sodawasser auffüllen. Mit einem Stück Ananas und einer Cocktailkirsche garnieren. |
Brandy-Konyak
Konyak yanliz Fransanin Cognac kasabasinin çevresindeki arazide yetistirlen üzümden üretilen brandyie verilen addir bu yerin disinda ve baska ülkelerde yapilan ayni cins içkiye cognac adi verilmez. Uluslararasi ticaret kurallarina ve kanunlarina aykiri düser. Brandi kisaca sarabin damitilmasiyla elde edilen bir içkidir. Brandi Hollandaca brandewjin sözcügünden gelir. Manasi da yakilmis sarap demektir. Yani damitilmis sarap oluyor. Baska lisanlara ait kelimeleri kendi dillerine uydurmada çok usta olan ingilizler bu kelimeyi brandy çevirmislerdir.
16. yüzyilda cognac kasabasina yakin bir liman sehri olan Rochefort bir ticaret merkezidir. Ingiliz. Hollandali ve Norveçli tüccarlar sik sik buraya mal getirir ve karsiliginda da sarap tuz bugday gib mahsüller aslirlar. Hafif ve asitli olan bu bölgenin sarabi yolculuga dayaniksizdir. Gidecege yere varmadan bozulurlar. Bunu önlemek için akla sarabi damitarak konsentre alkol olarak götürmek gelir. Bu tarihten itibaren islem yerleserek dünyanin her tarfina yayilir. Simdiyse sarap yapilan her yerde brandi de yapilmaktadir. Brandi yanliz üzümden imal edilen iskiye denir. Diger meyvelerden yapilan iskilere teknik olarak brandi dense de pek bu isimle anilmazlar. Genelikle yapildisi meyvelerin adini alirlar veya baska adlar tasirlar
Dünyada en çok bilinen ve hemen hemen bu cinsa içki pazarini tekelinde tutan brandi. Cognac tir. Yani bu adi gesen Fransiz kasabasinin sinirlari içerisinde üretilen brandidir.
Her yerde örnek olarak kabul edilen bir brandi olmasi dolayisiyla konyaga kisaca bir göz atalim.
Cognac Fransanin batisinda küçük bir kasabadir. Bu kasbayi öevreleyen baglarda yetistirilen üzümden yapilan sarabin damitilmasiyla yapilan konyak. Fransiz Hükümeti tarafindan kanunlarla korunmustur. Bu bölgede imal edilen brandiye tek kelimeyle cognac denir. Bölge toprak ve mikro iklim özelliklerine göre baslica alti bölgeye ayrilmistir. Bu bölgeler kalite-önem sirasina göre söyle siralanir Grand Champagne Petite Champagne Borderies Fins Bois. Bons Bois. Bois Ordinaire. En gözde ki iki bölge Grand Champagne ve Petite Champagne dir. Her iki bilgenin irinlerinin karisimiyla üretilen brandilere Fine Champagne denir. Bu champagne kelimesinin sampanya ile bir ilgisi yoktur. Kireçli toprakli diz araziye Fransizlar bu adi takarlar.
Bu bölgede binlerce çiftçi bagcilikla ugrasir. Ancak iki bin kadari kendi ürettigi üzümden brandi yapmaya ruhsatlidir. Bunlara Bouilleurs de cru denilir. Bunlar disinda kalan üreticiler üzümünü ya kooperatiflere satarlar yada damitimina ruhsati olan damitici firmalara. Bu kisi veya kuruluslarca damitilarak elde edilen ham brandilerin büyük bir kismi konyak tüccarlari olan büyük firmalarca la maison de cognac satin alinarak yillandirilir harmanlanir ve pazarlanir. Yüzlerce konyak firmasinin kontrolgndedir. Bunlar çok büyük kapasitede üretim yapan daha dogrusu pazarlayan brandi sirketleridir. Courvoisier kurvazye Martell martel Hennessy henisi Remy Martin remi marten Hine hayn önde gelen böyök konyak sirketleridir.
Yeni damitilan ham brandiler kanune en az üç yil fiçilarda dinlendirilir. Fakat üç yil kanuni nir zaruret olmakla birlikte 4-5 yildan az dinlendirilmezler. Bu standart brandiler için söz konusudur. Daha kaliteili çok daha uzun yillar dinlendirilir. Konyak üretimi diger Fransiz içkilerinde de oldugu gibi basindan sonuna kadar siki bir sekilde denetim altindadir.
Konyak bakirdan yapilan klasik imbiklerle iki kez çekilir. Isin en önemli kisimlarindan biri de harmanlamadir. Bu iste eksperlerin rolü çok büyüktür. Konyak üretimi küçük isletmelerde babadan ogula geçen ve bu sekilde devam eden bir sanattir.
Her firmanin çesitli kalite ve stilde birkaç tür ürüng vardir. Damitilipg dinlendirilen brandi belirli bölgelerden temin edilerek harmanlanir. Bir konyak markasinin harmaninda belki de 60-70 degisik brandi kullanilir. Harmanlama neticesinde bir süre de böyle bekletilir. Bundan gaye çesitli bölgelerden gelen farkli kalitedeki randilerin birbirleriyle kaynasmasidir. Daha sonra istenilen alkol derecesine saf su ilavesiyle düsürülerek siselenip pazarlanir.
Yukarida bahsettigimiz alti bölgenin kendilerine has özellikler tasiyan brandileri fiyat bakimindan ve daha çabuk olgunlasmasi bakimindan farkliliklar göstedigi her firmanin kendsine özgü bir formülü vardir. Ünlü firmalar Grand Champagne ve Petite Champagne bölgelerinin disinda ki diger bölgelerin ürününü pek kullanmazlar. Bütün alokollerde oldugu gibi brandi de damitildiginda beyazdir elbet. Rengini içinde dinlerildigi mese fiçilardan alirlar. Bu yillandirmalar bazi konyak stillerinde 20-30 hafta 40 yila kadar varir. Brandiler renk sürekliliginin çok kez karamel ilevesiyle saglanir. Ama bu uzun yillar dinlendirilmis kaliteli konyaklar için söz konusu degildir.
Konyak Stilleri
Baslica konyak stillerini su asagida ki sekilde siralayabiliriz
VS-Very Special
Konyak firmalarinin standart kalitedeki mallaridir. Kanunen en az üç yil dinlendirilmesi gerekir, ama aslinda 4-5 yildan az dinlendirilmez
VSOP- Very Superior Old Pale
En az 4,5 yil kanuni dinlendirme sarti vardir. Ama aslinda daha uzun yillar dinlendirilmistir
VO-Very Old
Bu stilde yukaridaki VSOPdan daha az yillandirilmis degildir.
VVSOP-Very Very Old Superior Old Pale
Kanunen en az 5,5 yil dinlendirilir.
Napoleon
En az 6,5 yil dinlendirme sarti vardir.
X O- Extra Old veya XXO
Yukaridaki brandi stillerinden çok daha uzun yillar dinlendirilmis bir brandi stilidir. Bu brandilerin ortalama dinlendirilme süresi 20 yil civarindandir.
Rum-Cocktails
Planters Punch Saft von 1/2 Limette, 100 ml Orangensaft, Zuckersirup nach Geschmack, 5 cl brauner Rum, Eiswürfel, Limetten- und Orangensaft in den Shaker geben, einmal kurz umrühren und dann mit Zuckersirup nach Belieben Süßen. Rum und Eiswürfel hinzufügen und alles kräftig schütteln, bis der Shaker außen beschlägt. Durch ein Sieb in ein Longdrinkglas abseihen und mit dem Soda- oder Mineralwasser verlängern. Cuba Libre (Bild) 1 unbehandelte Limette, Eiswürfel, 6 cl weißer Rum, etwa 100 ml Cola. Die Limette waschen, halbieren und den Saft auspressen. Dann die beiden Limettenhälften in Spalten schneiden. Limettensaft in ein Longdrinkglas gießen. Evtl. auch die Limettenspalten hinzufügen und mit einem Barlöffel leicht zerdrücken. Das Glas mit Eiswürfeln auffüllen. Den Rum darüber laufen lassen und mit der Cola aufgießen. Vorsichtig einmal umrühren. | | ||||
Daiquiri Eiswürfel, 5 cl weißer Rum, 1 1/2 cl Limetten- oder Zitronensaft, 1/2 TL Zuckersirup. Das Cocktailglas im Gefrierfach gut vorkühlen. Alle Zutaten im Shaker kräftig schütteln und anschließend durch das Sieb in das eiskalte Glas umfüllen. TIPP: Der Daiquiri kann mit vielen exotischen Früchten oder heimischen Beeren abgewandelt werden. Am bekanntesten ist der Strawberry Daiquiri, in den zusätzlich 2 TL Erdbeersirup kommen und der mit Erdbeeren dekoriert wird. Swimmingpool 4 EL crushed Ice, 4 cl weißer Rum, 2 cl Wodka, 1 cl Blue Curacao, 6 cl Ananassaft, Alle Zutaten im Elektromixer aufmixen und in ein Longdrinkglas oder eine Cocktailschale umfüllen. Alle Zutaten im Elektromixer auf höchster Stufe schaumig mixen. Durch ein Sieb in ein Longdrinkglas oder ein bauchiges Glas abseihen. Wer mag, kann auch noch 2 cl Sahne unter den Colada mixen. Strawberry Colada 6 cl weißer Rum, 6 cl Ananassaft, 2 cl Zitronensaft, 4 cl flüssige Cream of Coconut, Die Zutaten im Elektromixer gut durchmixen und in ein mit gestoßenem Eis halb gefülltes Longdrinkglas gießen. Mit einer Erdbeere am Glasrand dekorieren. Zombie 4 cl weißer Rum, 4 cl Brauner Rum, 2 cl hochprozentiger Jamaica Rum, 2 cl Cointreau, Die Zutaten mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in ein zur Hälfte mit gestoßenem Eis gefülltes Longdrinkglas abseihen. Mit einem Ananasstück, einer Cocktailkirsche und Minze garnieren. Cubanito Selleriesalz, frisch gemahlener Pfeffer, 2 Spritzer Tabasco, 3-5 Spritzer Worcestershire Sauce, 1 cl Zitronensaft, 5 cl Weißer Rum, 12 cl Tomatensaft. In ein Longdrinkglas auf einige Eiswürfel die Gewürze, Zitronensaft und den Rum geben, mit Tomatensaft auffüllen und gut rühren. Eiswürfel, 2 cl weißer Rum, 2 cl brauner Rum, 1 cl Curacao Tripple Sec, Alle Zutaten für den Mai Tai im Rührglas kräftig verrühren und durch das Sieb in ein Longdrinkglas füllen. Golden Gate Sling 3 cl weißer Rum, 3 cl Cointreau, 3 cl Zitronensaft, 2 cl Grenadine, Bitter Orange. Die Zutaten - ohne Bitter Orange - mit Eis im Shaker gut schütteln und in ein zur Hälfte mit Eis gefülltes Longdrinkglas abseihen. Mit Bitter Orange auffüllen und mit einer Zitronenscheibe und Cocktailkirschen garnieren. Pineapple Fizz 5 cl weißer Rum, 3 cl Zitronensaft, 2 cl Zuckersirup, 6 cl Ananassaft, Sodawasser. Die Zutaten - ohne Sodawasser - mit Eiswürfeln lange und kräftig schütteln und in ein Longdrinkglas abseihen. Mit etwas Sodawasser auffüllen. Banana Royal ½ Banane, 5 cl brauner Rum, 8 cl Ananassaft, 2 cl Sahne, Im Elektromixer gut durchmixen, die Mischung im Shaker mit Eiswürfeln gut schütteln und in ein Longdrinkglas auf einige Eiswürfel abseihen. Mit Früchten garnieren. |
Rum
| |||||||||||||||||||||||||||||||||
Rom-Rum
Dünyanın birçok yerinde şeker üretimi için yetiştirilen şeker kamışı sıkılıp şekerli suyu alındıktan sonra geride kalan melas tekrar sulandırlarak sıkılır. Elde edilen bu şekerli sıvının fermantasyonu yani mayalanma işlemi gerçekleştirdikten sonra bazen Pot still bazende Patent still kullnılarak damıtılır.
Romun tarihi Kristof Kolombun Karayip adalarına şekerkamışı yetiştiriciliğini götürmesiyle başlar. Bu bitkinin üretiminde çalıştırılmak için Afrikadan götürülen köleler işki ihtiyacını karşılamak için bu bitkinin melasında elde edilen ham alkol daha sonra Amerikalıların da hoşuna giderek yerleşir.
Adını şekerin latincesi olan saccharum dan aldığını kabul edenler olduğu gibi gürültücü manasına gelen rumbustion veya rumbullion kelimlerinin gelebileceğini iddia edenler de vardır.
Rom. Karayip adaları başta olmak üzere Güney Amerikanın ülkelerininçoğunda yapılmaktadır. Başlıca iki stilde imal edilirler. Dark rum ve Light rum. Koyu renkli olan dark rum daha ağir yapılı ve aromatikken renksiz olan light rum hem yapı itibariyle hem de aroma itibariyle çok daha hafiftir. Bu iki ana stilin dışında bunlara az veya çok yakın başka stiller de olur. Koyu renk olanları genelikle meşe fıçılarda üç veya daha çok yıl dinlendirilir. Açık renkli olanları ise pek yıllandırılmaz.
Romun yapıilği memleketlere göre kendine özgü özellikleri vardır. Koyu renkli olnlarının mayanlama süresi daha uzun tutularak şeker kamışından daha çok karakter ve rayiha alması sağlanır. Aşık renkli olanları çok daha çabuk bir şekilde mayalandıralarak hemen damıtılır. Dolayısıyla yapı itibariyle çok daha hafif ve hatta bazıları nerdeyse vodkaya yakın bir şekilde nötrdür.
Romların koyu veya açık olarak renklendirilmesinde karamel kullanilir. Yukarıda romlar üretildiği göre ayrı özellikler taşır demiştik. Mesela Jamaika da yapılanlar koyu renkli ve daha ağır yapılı iken Puerto Rico da yapılanlar genelikle açık renkli veya renksiz ve hafif yapılıdırlar. Bacardi bu ikincisine tipik bir örnek markadır. Dry Cane beyaz Captain Morgan Lambs Navy Rum önde gelen koyu renkli Rom markalarıdır.
Gin-Cocktails
5 cl Gin, 3 cl Zitronensaft, 2 cl Zuckersirup, Sodawasser.
Die Zutaten - ohne Sodawasser - mit Eiswürfeln im Shaker kräftig schütteln. In ein Longdrinkglas abseihen und mit etwas Sodawasser auffüllen.
Singapur Sling
4 cl Gin, 2 cl Brandy, 3 cl Zitronensaft,
1 cl Grenadine, Sodawasser.
Die Zutaten - ohne Sodawasser - mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in ein Longdrinkglas auf einige Eiswürfel abseihen. Mit etwas Sodawasser auffüllen. Mit einer Zitronenscheibe und Cocktailkirsche garnieren.
Martini Cocktail (Bild)
5 cl Dry Gin, 1 cl Vermouth Dry.
Die Zutaten im Rührglas mit Eiswürfeln vermischen und in ein vorgekühltes Martiniglas abseihen. Ganz wichtig für den Geschmack ist eine grüne Olive, die direkt ins Glas gegeben wird.
Martini Cocktail
Tom Collins
5 cl Gin, 3 cl Zitronensaft, 2 cl Zuckersirup, Sodawasser.
Die Zutaten (ohne Soda) auf Eiswürfeln verrühren und mit Sodawasser auffüllen. Mit einer Zitronenscheibe (Glasrand) und Cocktailkirsche (ins Glas) garnieren.
Big Ben
5 cl Gin, 2 cl Zitronensaft, 4 cl Orangensaft, 1 cl Grenadine Bitter Lemon.
Die Zutaten - ohne Bitter Lemon - mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in ein Longdrinkglas auf Eiswürfel abseihen. Mit Bitter Lemon auffüllen.
White Lady
4 cl Gin, 2 cl Cointreau, 2 cl Zitronensaft.
Im Shaker mit Eiswürfeln gut schütteln und in eine Cocktailschale abseihen.
Red Snapper
5 cl Gin, 1 cl Zitronensaft, 12 cl Tomatensaft, 3-5 Spritzer Worchestersauce,
2 Spritzer Tabasco, frisch gemahlener Pfeffer, Selleriesalz.
Die Gewürze, den Gin und den Zitronensaft in ein Longdrinkglas mit einigen Eiswürfeln geben, den Tomatensaft auffüllen und gut rühren.
Golden Fizz
5 cl Gin, 3 cl Zitronensaft, 2 cl Zuckersirup, 1 Eigelb, Sodawasser.
Die Zutaten - ohne Sodawasser - mit Eiswürfeln im Shaker lange und kräftig schütteln. In ein Longdrinkglas abseihen und mit etwas Sodawasser auffüllen.
Orange Fizz
5 cl Gin, 5 cl Orangensaft, 2 cl Zitronensaft, 1 cl Zuckersirup, Sodawasser.
Die Zutaten - ohne Sodawasser - mit Eiswürfeln im Shaker lange und kräftig schütteln. In ein Longdrinkglas abseihen und mit etwas Sodawasser auffüllen.
Cin
İlk cinin hollanda da yapıldığını söylemiştik. Dr Franciscus La Boe adındaki bir ilaç kimyageri alkolle ardıç ağacının bu meyvesini birlikte damıtarak böbrek rahatsızlıklarına bir ilaç olarak keşfetmiştir bu içkiyi. XVI. Yüzyılın ortalarında kullanılmaya başlayan bu içki ingilizlerin dünyanın dört bucaüına yaymasıyla meşurlaşmıştır.
Her ne kadar ilk cini Hollandalılar yapmışsa da bugün meşur olanı ve tutulanı İngilizlerin ürettiği Lonon Dry Gin stilidir. Hollandalıların ürettiğine ve ya stiline Dutch ve ya Genever Gin denir. Hollandalılarinki daha ağır ve karışık kokuluyken ingilizlerin stili daha hafif ve hoş kokuludur. Cin, saf alkolün ikinci kez ve çeşıtli aromatik bitkilerle birlikte damıtılmasıyla elde edilir. Bazı Cin imalatçıları üç kez damıttıklarını söylerler.
Bu içkinin aromalandırılmasında kullanılan başlıca bitki ardıç aüacının küçük siyah renkli meyveleridir. Bundan başka kişniş tohumu, melek otu kökü, badem, kurutulmuş limon ve portakal kabuğu gibi bitkiler kullanılır. Her cin fabrikasının sır olarak gizlediği kendine öz formülleri vardır. Formülde yer alan bitkiler imbiklerin kuüu boynu denilen kısmına yerleştirilir. Isıtma neticesinde buharlaşarak bu bitkilerden süzülerek geçen alkol istenilen aromayı bu sekilde kapmış olur. Ayrıca başka başka sistemlerde saülanan bu tip aromatik esansların saf alkolle karıştırılmasıyla elde edilen cinler de olur ama bunlar üstün kalite bir ürün sayılmaz.
Cin üretiminde kullanılan alkollerin bazıları hububatlardan, bazıları da şeker kamışı melasından veya başka bitkilerden elde edilirler. En çok tutulanları daha ziyade hububatlardan elde edilen alkolle yapılan cinlerdir. Cin damıtıldıktan sonra sulandırılarak istenilen alkol seviyesine düşürülür. Bu içki diğer bütün içkilerin zıttına hiçbir zaman dinlendirilmez. Şişelendikten sonra pazarlanır
Wodka-Cocktails
| |||||||||||||||||||||
Vodka
Votka batı dillerinde Vodka olarak yazılır. Bu kelime Rusça Zhiznennia voda sözcüğünden gelmektedir. Hayat suyu anlamını taşır. Bu sözcük lakap olarak Vodka ya dönüşüp bu tür içkilere bir ad olarak yerleşmiştir. Vodka birazcık su demektir Rusça da.
Slav memleketlerinde Votka, bizim bildiğimiz renksiz notr alkol olarak bilinmez sadece. Onlara göre yüksek ispirtolu pekçok içki votkadır. İster tahıllardan, ister patatesten, ister üzümden , hangi bitkilerden yapılırsa yapılsın , o içki votkadır bu insanlara göre. Ayrıca Rusya ve Polonya da votka bizim bildiğimiz sade beyaz alkol formunda da değildir. Birçok meyvelerle çeşnilendirilmiş olanları ve bitkilerle rayihalandırılanları hatta uzun bir zaman yıllandırılanları da vardır. Batının bildiği manada votka , her türlü koku ve yapıldığı bitkinin bütün özellıklerinden arındırılmış saf bir alkoldür.
Votka saf bir özelliğe sahip oluncaya kadar yeniden damıtılarak ve ayrıca ince kum süzgeçlerinden geçirilerek arındırılır. Birçok firma süzme işinde meşe kömürü kullanmaktadır.
Vodka daha ziyade Bloody Mary, Screwdriver gibi kokteyllerle meşhurlaşmıştır batıda. Votka bilhassa kuzey Avrupa ülkelerinde, İngiltere ve Amerika başta olmak üzere dünyanın her tarafında üretilmektedir. Polonya ve Rusya da ise insanların günlük içkisidir.
Polonyalılar votkayı genellikle çavdardan imal ederler. Diğer ülkeler çok çeşitli bitkiler kullanırlarve daha çok şeker kamışı melası en büyük ham maddesidir bu içkinin. Her ne kadar tahıllardan yapılan votkanın daha iyi cins olduğu iddia edilirse de kaliteli bir imalatta neden yapılırsa yapılsın bir fark olmamaktadır. Votka imal edildikten sonra hemen şişelenerek pazarlanır. Yıllandırma, dinlendirme bu içki için söz konusu olmamaktadır.
Smirnoff, Popov, Finlandia vb. Ünlü votka markalarıdır. Bizim bildiğimiz notr votkanın yanı sıra çeşitli meyvelerle çeşnilendirilmiş, çeşitli baharlı bitkilerle aromalandırılmış, renklendirilmiş votka türleri de vardır. Vişneli votka popüler bir çeşittir.
Bilhassa Polonyada yapılan Zubrowka votka türü çok ünlüdür. Bu sonsözünü ettiğimiz votka şişelerinin içerisine bizon öküzünün çok sevdiği söylenen bir cins çimen sapından da birer adet konarak şişelenmektedir. Elbette çimenin yeşil rengi alkole karışacağındanbu türler yeşilimtrak bir renk taşırlar ve riyaları da çimenimsidir.
Önde gelen bazı votka markaları Smirnoff, Finlandia, Stolichnaya, Wyborowa.
Tequila-Cocktails
6 cl Tequila, 10 cl Orangensaft, 1 cl Zitronensaft,
2 cl Grenadine.
Tequila, Orangen- und Zitronensaft mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in ein mit gestoßenem Eis gefülltes Longdrinkglas abseihen. Die Grenadine langsam darüberlaufen lassen. Mit einer Orangenscheibe garnieren. Vor dem Trinken gut umrühren.
Sex on the Beach
4 cl Tequila, 2 cl Peach Likör, 1 Spritzer Grenadine,
6 cl Orangensaft.
Alle Zutaten mit Eis im Shaker schütteln und in ein mit Eiswürfeln gefülltes Glas abseihen.
Tampico
5 cl Tequila, 2 cl Galliano, 6 cl Preiselbeersaft,
3 cl Ananassaft.
Mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in ein Old-Fashioned-Glas auf einige Eiswürfel abseihen. Mit einer Limonenscheibe und Cocktailkirschen garnieren.
Tequila Sunrise
Druckversion
Tequila Sour
5 cl Tequila, 3 cl Zitronensaft, 1-2 cl Zuckersirup.
Die Zutaten mit Eiswürfeln im Shaker kräftig schütteln und in ein Stielglas abseihen. Mit einer halben Orangenscheibe und einer Cocktailkirsche garnieren.
Numero Uno
3 cl Tequila, 3 cl Amaretto, 6 cl Sahne.
Mit Eiswürfeln im Shaker gut schütteln und in eine Cocktailschale abseihen.
Strawberry Margarita
4 cl Tequila, 2 cl Cointreau, 2 cl Zitronensaft, 3-5 Erdbeeren.
Den Rand einer Cocktailschale in einem Zitronenviertel drehen und in eine mit Zucker gefüllte Schale tupfen. Die Zutaten im Elektromixer gut durchmixen, eine Erdbeere zum garnieren aufheben. In einen mit Eiswürfeln gefüllten Shaker gießen, gut schütteln und in das vorbereitete Glas abseihen.
Zorro
4 cl Tequila, 2 cl Cointreau, 1 cl Curaçao Blue, 4 cl Grapefruitsaft, Tonic Water.
Die Zutaten - ohne Tonic Water - in einen mit Eiswürfeln gefüllten Shaker gut schütteln und in ein Longdrinkglas auf einige Eiswürfel abseihen. Mit Tonic Water auffüllen. Mit einer Orangenscheibe und Cocktailkirschen garnieren.
Margarita
4 cl Tequila, 2 cl Cointreau, 2 cl Zitronensaft.
Den Rand einer Cocktailschale in einem Zitronenviertel drehen und in eine mit Salz gefüllte Schale tupfen. Das nicht haftende Salz durch leichtes Klopfen am Rand entfernen. Tequila, Cointreau und Zitronensaft im Shaker kräftig schütteln und in das präparierte Glas abseihen.
Sangrita
5 cl Tequila Gold, 5 cl Tomatensaft, 1 Spritzer Zitronensaft, 1 Prise schwarzer Pfeffer.
Tequila ungekühlt in ein Schnapsglas einfüllen. Den Tomatensaft in mit den restlichen Zutaten in ein neues Schnapsglas geben. Die beiden Drinks abwechselnd genießen.